Canlı Bombalar Nasıl İkna Ediliyor?
Erdem Karagöz
Cezaevlerinde hayattan beklentileri kalmayan insanların neler yaptıklarını gözlemledim. Hayattan hiçbir beklentisi ve umudu olmayan sıradan insanlara kötü kişilerce kahramanlık duygusu yüklediğinde zaten bir bombaya sahip oluyorsun.
Sanıldığı gibi canlı bomba adayının ölümcül bir kanser hastası olması gerekmiyor. Zaten çoğu canlı bomba ömrünün son birkaç ayını yaşayan kişiler değil. Fiziksel bir hastalığı olmasından daha önemlisi başarısız, dışlanmış ve ekonomik açmazda olması. Böyle insanların seçimi ikna edilme olayının % 50’si kadar önemli. Yani seçmek, bunu yapabilecek tek kurtarıcının olduğuna hazırlamak ve hayattaki tüm başarısızlıkların bu eylemle biteceğini kısacası iz bırakacağına inandırmak.
Din, tarikat, şehadet, devrimle ölümsüzleşmek, Şeyh, lider, hocaları tarafından herkes içinde onurlandırılmak ve kutsal görev için seçilmiş özel kişi olduğuna inandırılmak. Gruplarda geçici zekâ durgunluğu oluşur. Öldürülecek olanların bunu hak ettiğini kâfir, hain olduğu fikrinin yüzlerce kez bilinçaltına yazdırılması. Çocukluktan bombanın pimini çektiği ana kadar yüzlerce olumsuz referans kullanılması. Çaresizlikten bunu yaptıklarını ve başka yol kalmadığını farklı kanallardan yüzlerce kez canlı bomba adayına anlatmak.
Ölümün zaten olacağı ve kaybedeceği hiçbir şeyi olmadığına inandırmaktır. Her canlı bomba adayı silik ve sıradan kişiler değildir. 11 Eylül olayına karışan pilotlarda, FETÖ haini subaylarda eğitimli ve donanımlı insanlardı. Meclisi bombalayan, kendi halkına uçaklardan bomba atan, ölümü göze alan hainlerinde canlı bombacı olduğu düşünün. 1 dolarlık şifreler ile ölümü göze alırken DAEŞ, PKK, DHKPC ve diğer terör örgütlerinin arasına katıldılar.
Din adına verilen hain fetvalar ile sosyal baskı altına alınan insanlar bu eylemler gerçekleşmezse saygın yaşayamayacaklarına inandırıldı.
Eylem sırasında düşünmeyi durdurma tekniği kullanılıyor. Yani bir maça çıkan futbol takımının soyunma odasında kenetlenip söz mü söz, söz mü söz, söz mü söz dedikten sonra haydi Allah bizimle diyerek sahaya çıktığını düşünün. Ardından 30.000 taraftarın namus için oyna, şeref için oyna, bizim için oyna diye bağırdığını bir an için düşünün. Futbol maçındaki duygu yoğunluğu ve geçici zeka durgunluğunu bir canlı bombadaki etkisine odaklanın!
Bir eylem öncesi saatlerce marşlar, verilen sözler, üstlerin ateşli konuşmaları ile dönülmez yola çıkması ve eylem anında etraftaki gözlemciler. Bombanın başkası tarafından uzaktan patlatılabilmesi eylemciyi vazgeçemez hale getiriyor.
Düşman yaratmak! Sevdiklerinizi öldüren, hedefe giderken engel çıkartan, hain, kâfir düşmanlar yaratılır. İntihar öncesi 24-48 saat ölüm sessizliği ile düşmana odaklanmak. Asker tarafından öldürüldüğü söylenen bir DAEŞ militanı ile mezarlık gibi bir odada geçirilen 24 saat sonrası eyleme çıkmak.
Eğitimli ya da eğitimsiz insanların beyinlerinin yıkanabileceğini, küçüklüğünde onaylanmamış, başarı fotoğrafları olmayan silik ve kendinden suçluluk duyanların canlı bombacı olmak ilk aday olduğunu unutmayın.
Sana verilen bu görevi yerine getiremezsen dışladığın zavallı hayatına geri dönersin sana şans veriyoruz mesajını düşünün.
Aile sevgisi görmemiş ve umutlarını kaybetmiş, indirilmiş din yerine uydurulmuş dini öğrenen, Kuran ve Sünnet yerine Şeyhlere, Hoca efendi dediklerine inananlar canlı bombacı yapılmak istenir.
İşte bunların altında yatan aile, ekonomik yaşam standartları ve canlı tutulan hedefler çok önemli. Terörün bitmesi için çok uyanık olmak zorundayız. Canlı bombalar sadece eylemciler tarafından değil tüm toplumca üstelik onlarca yılda hazırlanır.
Çevre ve coğrafya kaderimiz olarak kalacak mı?
Henüz yorum yazılmadı. İlk yorum yazan sen ol!